Ekim 05, 2009

Cennete İnat...

ağır adımlarım ve tutuk nefesim...

hayatım akarken bir yöne, inada binmiş irademim çelmelerine astım pelerinimi ve bir süreç için zamanlarımı intihar ediyordum,oysa dün ağlarken gidişine,bu gün yanılsama ve biraz da travmada eşlik ediyor bana.boğuluyorum karanlığımda ,yamaçlarında sevdiğin papatyaların kokusunu ,çürümüş tenime yaslıyorum ,göğsümden hızla yayılırken gülüşlerin.

Cennete inat zina ederken cehennemle ,son dal demimi çekiyorum dumanımın.

Karabasan hülyalarda kabus olurken içtenliğin ,bir gedik bırakırken şairin kaleminde ,yazılara küsüyorum o an işte ,o an işte bir kez daha diriliyorum rıhtımında ... bir kez daha varıyorum dalgalarına sığlardan alır diye.Vurup kayalara ,rüzgarını çarpıyorsun yüzüme .

''sevişirken ölümle kalpler ...''

kaldırımlarda yandı artık ,akşam fenerleri ve bitişine bir nefes , sigarada ... uzun bir toz bulutu kalmış zaten enkazından ,dağılıpta içerlersem eğer dahada basmadan gece , bırakacağım bir mum alevi , kasırgana.

şehrin azizleri arkamda ,günahkar adımlarla kaldılar...

ve ben bir elimde şemsiyem ,dizlerime kadar tuzlu suda duygularımı atarken çöp yığınlarına ,sen 'öylesine bir hatadır sevmek' diyeceksin yine.Oysa hiç sevememişken başkasını ,baktığın aynadan. Ben tek boyutta zamana söveceğim ,dünümün gölgesinde geleceğim arefesi yaşayacağim belki ... umurunda olmayan bir yanının netliğini bekleyeceğim.

bir elvada bile demeden ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder