Ekim 19, 2009

Dağıstan Çetinkaya ; Çizgi Rüya

Üniversite yıllarımda ,tavsiye yada ilgi çekici bulduğum köşe yazıları nedeniyle elimin altında ki Zaman gazetesinde tandım diyebilrim Dağıstan Beyi.Çizgisi benim fakir yazılarımla anlatılacak kadar hafif değildi ama ,anlatmaya hacet değil bakılınca yanaklarda küçük bir kıpırdama ,gözlerde bir ışıldı,çobanca bir haykırışla 'vay anasını'dedirten çizimleri ,bıraktığı izlerle hayata, anlamaya çalışmalı zaten.



Sürrealist kavramına yakışan bir çizimdir Çetinkaya'nın çizimleri.Karşınıza sadece gazete köşesinde değil ,çocuk kitaplarında çıkar.Çocukca hayelleri ,aşılması zor duvarları,alatması hiç de kolay olmayan tavırları,bir çıpıda belki de ,sayfalar dolusu değilde ,tek bir sayfayla haykırıverir Dağıstan Çetinkaya.



Geçmiş dönemin ,filozofluğu şairlerin mısralarında edebiyat başka bir halmiştır elbet,bu tartışılmaz ve edebiyatta en kavisli yol belki şiir sanatıyken ,tek mısrada binler kelime saklamak misali- karikatürde artık bi edebiyat dalından mı sayılmalı yoksa -tek çizgide buldurduğu hayatları sebebiyle.Onun çizimleri bakarken insan kendinden birşeyler bulma gafletinde değildir aslından,toplumdan sana düşen çuvaldızdır.Kendini buldurmaz çizimlerinde ayna tuttuğu toplumu,bir bedende ,bir kafada nasıl toplanılabileceğini gösterir.

Dağıstan Abimizi seviyoruz ve başarılı çizimleriyle devamlı-sağlıklı bir hayat dileği ile ,i-gubee blog.




Dip Not ; (Biyografisi)

1970 yılında Kırıkkale'de doğdu. [B]Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi[/B] [B]Grafik Bölümü'nü[/B] 1998 yılında bitirdi. 1993 yılında Karikatür ve Mizah Müzesi'nde ilk kişisel sergisini açtı. Daha sonra bunu diğer kişisel sergileri izledi. 1990, 1993 ve 2002 yıllarında uluslararası karikatür yarışmalarında ödüller aldı. [B]Gırgır, Cıngar, Hıbır, Ustura[/B] gibi mizah dergilerinde; İzlenim, Aksiyon, Zaman, Yeni Asya, DMG Magazines ve Hürriyet gibi basın organlarında karikatür ve illüstrasyonlar yayımladı, grafik tasarımlar yaptı. Hâlen Zaman Arkadaşım Dergisi'nde çizgi editörlüğünü sürdüren Çetinkaya, Yorum sayfalarındaki Kral ve Soytarı çizgibantları ve illüstrasyonlarıyla okuruna ulaşıyor. Yayınlanmış kitapları arasında, çizgi bantlardan oluşan Nurcan (Timaş-2000), özel proje kataloğu Bibeslokiz (2000), [B]Bilmiyorum[/B] başlığı altında topladığı illüstrasyon albümü (Zaman Kitap-2003), Böcekistan (Saklambaç-2005) ve Kral ve Soytarı albümü kitabı bulunmaktadır. Çetinkaya'nın çizgileriyle katıldığı kitaplardan bazıları ise şunlardır: Ormandaki Bisiklet (BKY-2000), Miyop Gergedan (BKY-2000), Siyah Benekli Elma (BKY-2002) Nasreddin Hoca Hikâyeleri (YKY-2003), La Fontaine Masalları (YKY-2003), Her Güne Bir Oyun (YKY-2004), Çocuk Penceremde Kuşlar (Zafer-2004), Yıldızlı Atlas (Saklambaç-2005), Hoca Nasreddin Gibi Ağlayan (Zafer-2005), Arkadaşım'ın Bir Kedisi Vardı (Zafer-2005).

Ekim 05, 2009

Cennete İnat...

ağır adımlarım ve tutuk nefesim...

hayatım akarken bir yöne, inada binmiş irademim çelmelerine astım pelerinimi ve bir süreç için zamanlarımı intihar ediyordum,oysa dün ağlarken gidişine,bu gün yanılsama ve biraz da travmada eşlik ediyor bana.boğuluyorum karanlığımda ,yamaçlarında sevdiğin papatyaların kokusunu ,çürümüş tenime yaslıyorum ,göğsümden hızla yayılırken gülüşlerin.

Cennete inat zina ederken cehennemle ,son dal demimi çekiyorum dumanımın.

Karabasan hülyalarda kabus olurken içtenliğin ,bir gedik bırakırken şairin kaleminde ,yazılara küsüyorum o an işte ,o an işte bir kez daha diriliyorum rıhtımında ... bir kez daha varıyorum dalgalarına sığlardan alır diye.Vurup kayalara ,rüzgarını çarpıyorsun yüzüme .

''sevişirken ölümle kalpler ...''

kaldırımlarda yandı artık ,akşam fenerleri ve bitişine bir nefes , sigarada ... uzun bir toz bulutu kalmış zaten enkazından ,dağılıpta içerlersem eğer dahada basmadan gece , bırakacağım bir mum alevi , kasırgana.

şehrin azizleri arkamda ,günahkar adımlarla kaldılar...

ve ben bir elimde şemsiyem ,dizlerime kadar tuzlu suda duygularımı atarken çöp yığınlarına ,sen 'öylesine bir hatadır sevmek' diyeceksin yine.Oysa hiç sevememişken başkasını ,baktığın aynadan. Ben tek boyutta zamana söveceğim ,dünümün gölgesinde geleceğim arefesi yaşayacağim belki ... umurunda olmayan bir yanının netliğini bekleyeceğim.

bir elvada bile demeden ....