Ağustos 26, 2009

Bakire beyinler...Fahişe düşler...

yalnızım o vakit...
tek hece gibi,

'sahi'diyorum,kendime,
bakire beyinler...fahişe düşler...

yalnızım tam o vakit,
karabasan rüyaların kaçamağı,bir şair gibi.
razıydı zaten zaman,yatmaya benimle,
utanmadım da,ince kavislerini seyrederken.

buğulu cam...parmak izi..ter kokusu...
içtenlik vardı bu sevişmede..
dul bir yarındı bekleyen,
ama
yinede ,fahişeydi düşler,düşünceler.
talan edilecek zevkler...
dul bir yarındı,hevesle
harbeden..

renklerin tadını aldı şair
renklerin ruhunu,
bakire beyinlere ,fahişe düşlere emanet
öylece bağırıyorlar,kim olduklarını ?
seslerini duyamıyorum.

Samet Baki'ye...

Ağustos 04, 2009

Bir Sızı...

Selamlar Agustos ayı ...

Bir sızı gibi doğdun sen içime ,oysa sıcacıktın başlarken,sahilde ıslattın önce biraz kurulanmadan uzanınca güneşe inat sırtımla,ateşin sızı olarak düştü içime.Yine de seviyorum seni...

Memlekete dönme hayalleri içerinsinde başladım sana ... sen ne yaptın bıraktın beni yaban ellerde. Öyle olsun bakalım dönüşü erteledim yine ve artık süreklilikle değil,gurbetçi edasıyla dönmek üzere bıraktın beni,bu çıldırışlar şehrinde.Bir yığın dert bir yığın sınav sorunları,askerlik pasaport,iş güç ,dil öğrenme,emeklere eklenen yeni emek isteyecek planlar...

Şimdi soruyoum ey Ağustos sana ,ben ne zaman eğilip te kulağına,diyeceğim nerde benim buzlu votkam,nerde benim dostlarım,attığım tavla zarlarım ...?